Bayramların en güzel yanı; aile ve akraba ziyaretleri, birlikte oturulan sofralar ve edilen sohbetler. Bu durumun tek sıkıntısı keyifli sohbetler esnasında ikramlardan ne kadar yediğimizi fark edemememiz, normalde yediğimizden çok daha fazla yememiz oluyor. Öyle ki tıka basa yediğimiz yemeğin sonunda hazımsızlık, mide yanmaları ve bağırsaklarda gaz problemleri, diyare(ishal), tansiyon yüksekliği, şeker- insülin metabolizmasında bozulmalar meydana gelebiliyor. Bu nedenle her şeyden minik parçalar şeklinde ‘’tadımlık’’ tüketmek bizim için daha sağlıklı bir karar olacaktır.
Genel olarak bayramlar, yıl içinde en çok çikolata ve tatlı tüketilen zamanlardır. Sağlıklı bireyler bu tatlı tüketiminde aşırıya kaçmadan diğer öğünlerinde hafif beslenerek bayramı dengeleyebilirler fakat kalp hastalığı, şeker hastalığı, tansiyonu olanlar için bu aşırı tüketim büyük risk taşımaktadır. Bu kişilerin beslenmelerine daha fazla önem göstermesi gerekmektedir. Çikolata ve tatlı tüketimi çocuklarda aşırı tüketim nedeniyle ishale, kusmaya neden olabilir. Çocuklar tatlının verdiği doygunluk hissi nedeniyle ana öğün tüketimini kısıtlayabilirler. Bu nedenle çocuklara mümkün olduğunca yemekten sonra meyve tatlıları, dondurma ve puding gibi hafif tatlı alternatifleri sunmak bu durumların oluşmamasında bize yardım edecektir.
Ramazanda uzun süre aç kalmaya alışan ve yavaşlayan metabolizmamız nedeniyle ramazan sonrası vücudumuz kilo almaya daha yatkın hale gelmektedir. O nedenle 2-3 günlük çok yemek yemekten, tatlıda aşırıya kaçmaktan ne olur demeyin, dikkat edin sonrasında tartıda kötü sürprizlerle karşılaşmayın diyorum.
Bayramı daha hafif ve en az zararla geçirmemiz için bazı öneriler;
Güne hafif bir kahvaltıyla başlayın.
Öğün atlamayın . 3 ana öğünü hafif yemeklerle tüketerek geçirin ki aç hissedip ikramlarda aşırıya kaçmayın.
Yakınınızdaki ziyaretlere yürüyerek gidin, asansör yerine merdiven kullanın.
Şerbetli tatlı yerine sütlü tatlı, meyve veya bitter çikolata tercih edin. Şerbetli sizin için olmazsa olmaz ise yemek istediğiniz miktarın yarısıyla yetinmeyi deneyin.
Kan şekerinizi dengeleyebilmek adına süt, yoğurt, ayran, cacık, kefir gibi besinleri ara öğünlerde veya tatlı tüketimlerinizden sonra günde 2-3 kez tüketin.
Her ikramı yemek zorunda değilsiniz, bazı ikramlara ‘’hayır’’ demeyi deneyin.
Bayram nedeniyle, çay, kahve, soda, meşrubat gibi normal günden fazla tüketilen sıvılarda aşırıya kaçmayın.
Su tüketimine özen gösterin, günde en az 2,5 litre su tüketin.
Bayram ile birlikte yeniden tüketilmeye başlanılan alkol miktarında dikkatli olun, karaciğer sağlığınızı riske atmayın.
Herkese sevdikleriyle birlikte, mutlu ve sağlıklı geçirdiği bir bayram dilerim.
DYT. U. BEGÜM ÖZTÜRKLER